26 Mayıs 2015 Salı

Çiğ ( Şiir )



Çiğ

                                                   '  İlim' açık bir soru; 'aşk'gizli bir cevaptır.
                                                    Muhammed İkbal


bu yanık kokusu
bu gecede tüten hanımelinin
hüzn içre giryan acısı

bu karga çığlığı
yürekten ayrılan
sessiz geminin

bilmek seni
en uzun yıllarında ömrün
suskun dilinden
cevabı belli sorunun
sorulamazlığı
bir vazgeçişin
bir sabunun kayganlığında
yinelenmesi

bu tütsü
yağmurla yağan
soluksuz soluklar vakti

tüm bu çiğ
çayır boyu yaban otlarını ıslayan
ve gümleyerek kapanması
kuşlukta bir pencerenin

azad böyledir
giden hem gider
hem kalır

kuşlukta
hanımeli
kokusu...
..
...

26 May 15 

ayşen gacan gülbağ

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Kesik Kesik ( Şiir )



Kesik Kesik

gagası dut bülbül-
ahir zamanlarda
yaşamış gibi-
yapmak


dalgın su gözleri-
yılanlar eyleşen menevişinde
saçında örümcek ağı
çorabında pıtırak-
geçmişin sesi-

gaipten ünlüyor adımı

umut ki
bal ağacı
dut ağacı
süs ağacı

Ayşen Gacan Gülbağ

17 May 2015

15 Mayıs 2015 Cuma

UZUN ZAMAN ( Şiir )



UZUN ZAMAN

güneşli gün

çırpıntılı rüzgarla yıkanmış

çamaşır kokusu



uzayan zaman;

umursanarak geçen anın meyvesi

bir tohumun göverişini takip etmek

baştan sona

ve görmek gün doğumunu

kuşlarla birlikte



uzayan zaman;

hız kesmek hayat keşmekeşinde

ve soluklanmak

bir rüzgarın hacminde…

kapalı kapıları açmak bir bir

güneşlendirmek yorganı döşeği

en kuytu yerleri silip süpürmek…



bu bir bahar temizliği

ruhun çimenle, kuş sesiyle arınması

ve elin

övünmesi işlerliğiyle




15 Mayıs 2015
Şiir & Foto: Ayşen Gacan Gülbağ

12 Mayıs 2015 Salı

Susku Üzerine


Söz gümüşse, sükut altındı. Boş teneke tangırdardı yalnız. Susturularak büyütüldük. Su büyüğün, söz küçüğündü. Az konuş da, molla sansınlardı.

Bir zaman sonra, kendimize benzeyenlerle konuşur olduk. Ama gördük ki, çoğunluk dinlemeyi değil, konuşmayı seviyordu. O kadarıyla da idare ettik.

En nihayetinde, söylecek değerli bir sözün olmadıkça susmalıydı. Sustuk. Suskunluk çok konuşkandı içimizde. Bazı sözcükler de kabına sığmıyordu.

Sessizlik gömütlüğünden gizlice süğüverdiler.

Çam ağacı yaralarını çam sakızıyla sarıyordu, biz ise şiirle....


12 May 2015

Ayşen Gacan Gülbağ

1 Mayıs 2015 Cuma

Düşün Düşü ( Şiir )




suskun kuş
şakıması varoluşu
oysa

bir insan ona dönüşüyor
o da bir insana
kabuslarında

ağzı tıka basa dolu
taşlarla

tükürdükçe bir uçurum
her sözü kustukça

derin bir yar
yeryüzü

sabaha doğru
bir zen bahçesinde uyanıyor
ki bir kelebek

acı hep aynı bütün diyarlarda
sarı sarı parlıyor
konduğu düğün çiçeği

bir şair yazıyor
az sonra şirini
bir cenaze merasimindeki
karıncalardan bahsederken

öğleye doğru
bir taş İstanbul civarlarında
suskun bir kızın cebinde
kaygan bir taş
cilalı
kayrak

dip sularına fırlatılacak az sonra



30.04.2015 


Photo & poem : Ayşen Gacan Gülbağ