28 Mart 2015 Cumartesi

SU DOKU ( ŞİİR )



SU DOKU

dokunuyorum
su oluyorsun
ne çok gözyaşı
pınarlarında


gençliği
hatırlatıyorsun
duyguların dağını
dorukların inzivasını

dokunuyorum
lime lime tül ellerimde
küflü odanın
mantar duvarlarında

işte zaman
o doruktan bu doruğa
yol aldıran

safça soruyorsun
ne zaman konacağım
bir düzlüğe

bir dağı aşmakla
biter mi bir ömür
sıradağlardan yolu geçmişler
bilir bunu
bir düze konmakla
biter mi ömür

düşünüyorum
ses oluyorsun
benden ama bana uzak
konuşuyorsun

sussan
yok olacakmış gibi
çınıldayarak

bilsen
ne çok yol var
ne çok yolcu
beden viranemizde

sen bir tek
sen varsın
sanıyorsun

bense
suya dokunuyorum
su oluyorum
susuzluğuma

bilmiyorsun


Ayşen Gacan Gülbağ
28 Mart 2015

18 Mart 2015 Çarşamba

Sözcük Atlası (Şiir )


                 Sözcük Atlası

I-  Başlangıç

bir karga, bir siren sesi
ve birkaç saat tik takı
erken sabahta
masamda yarım bir cam küre
yaptıklarım/ yapacaklarım
her an vedalaşacakmış gibi
telaş içinde
bir kalıt yaratma arzum

ne yapacaklar kalanla
bir rehber mi
bir fihrist mi
bir atlas mı
insana dair
yoksa bir gün dökümü mü

ya hepsi
ya hiç biri

II-  Agaç

kırılmak
budanmak için
diktiğimiz fidan
sansı yaver giderse
ağaç olacak

III-  Bedel

bu kanı donduran soğuk
çokça sıcak iklimlerde kalmışlığın
bedeli
bunca yağmur
uzun susuzluğun
ve bunca yapacak iş
tembelliğin belki de

IV- Tasarım

yazdığımız ve yazılmış yazgımız
yaşadığımız
her küçük seçimimiz
bir büyük son

tasarlayan değil
tasarlanmış olanız
ve en sonunda
yıkacak olan
tasarımı

V-  Koku

olan, olmuş olan
unutulmuş olan olmasaydı
rüyalar gibi unutulmuş
atamazdık adım dahi

duran, durdurulmuş olan
yürümeseydi yine
yeni olacaklar
olmayacaktı

bir adım var elimizde
ama hangi yöne
özgür irade mi
tasarlanmışın sonucu mu

sormak belki saçma olan
yürümek
bilerek yürüdüğünü
ve görmek
görünür olanı gerçekten
ve duymak
rüyada bile şarkıyı
evrende yankılanan
bir kuş cıvıltısını
ve kokusunu
yağmurla kabaran
toprağın

VI- Sözcüklerin Bedeli

sözcükleri yaratıp
içini anlamla dolduran
eşsiz insan
tanrılardan ateşi değil
dili çalmış olmalı
lanetlenmeden önce
ölümlülük cezasıyla

ölümlü diller bile
ölümsüz şimdi

VII-  Işık

ışık olsun dedi
ve başladı her şey
bir sözle
ve insan
yaradılmış ve
yaratmaya kadir olan
yarattı sözcükleri

ve karanlık olsun
diyecek bir gün

VIII- Oğulların Nedeni

ayrı dilde, aynı renkdeyiz
ortak bir şarkıda
buğday biçen atalarımız
savaşırken ölümle

ilk ata
ölümü
oğulla yenmiş olmalı

benzersiz benzerler
insanlık çayırında
oğul veriyor şimdi

IX-  
             

Sözcükler
dilin denizi

Ayşen Gacan Gülbağ
18 Mart 2015


 foto: Gacan

11 Mart 2015 Çarşamba

Kadının Sessiz Şarkısı ( Şiir )




Kadının sessiz şarkısı


yaz gecesi
donatmış masayı kadın
şimdi uyutmakta bebesini
kucağında

konuklar afili
belgeli
şair şüreka

tam söz sırası
düşecekken ona
üstat lafı koyuyor
karpuz kesmiş gibi ortaya

' Hani var mı tarihte, adam gibi bir kadın şair ? '

10 Mart 2015

Şiir ve foto : gacan

9 Mart 2015 Pazartesi

Kış Ağırlığı 2 ( Haikular)

Resim ve Haikular : Ayşen Gacan Gülbağ

1.
lapa lapa kar-
işçilerin sırtında
ağır yük

2.
vurur kapıyı
alacaklı gibi-
karayel

3.
vınlayarak
kuşatmış evi lodos-
teslim olun

4.
saydam şemsiye-
yağmurdan ekmeği
sokak satıcısının

5.
erik ağacı
market yolunda ansızın
pürçiçek

6.
kırık şemsiyeler
yağmur sonrası
çöplüklerde

7.
kış yorgunu
kalpleri yumuşatmış
kiraz ağacı

8.
Mart sonu-
şişman sokak kedileri
ayağıma dolanan

9.
yalıtılmış ev-
kuş sesi sızmıyor
odalara

10.
kış rüzgarı
eşlik eden kadının
ninnisine

9 Mart 2015


8 Mart 2015 Pazar

Kış Ağırlığı ( Haikular )


1.
erik çiçekleri-
taze karın üstünde
basıp geçilen

2.
eriyen kar
çiçeğin kalbinde-
kuş suluğu

3.
ağır konuk-
yorgun bahçede
kış

4.
romantik kar-
koşar adım giderken
işe

5.
zemheri-
buz üstünde kar
sağlamlamış yolu

6.
saftirik erik-
kara nispet yapıyor
çiçeklenerek

7.
kış uykusu-
kuru ağaçta uyanıyor
ilk sürgünler

8.
yalancı bahar-
badem çiçeği  değil
sadece kanan

9.
kış sonu-
oğullarla kızlarla
cemrelenmiş toprak

Haikular ve Fotoğraf : Ayşen Gacan Gülbağ