7 Eylül 2011 Çarşamba

Mini Mini şiirler





Mini Şiirler


güz sağnağının 
yaprak sergisi
bütün parklarda...


aynada sonbahar
solgun, güzel saçlarım arasında
aklar...


yağmur tıpırtısı
tozlu camı da yıkar
tozlu yolu da...


sonbaharın ilk 
yaprağı bu
elinde tuttuğu


İstanbul güneşi
ne doğduğu belli 
ne battığı


güz rüzgarında
düşen ilk yaprakları
topluyor o


bak
yağmurla yaprak
yağıyor


güz yaprakları
ne de çok benziyor
ellerime


dinle cıvıltıyı
küçük kalbinde
çocuğun


önünden alan var sanki
darıyı
tavuklarda bir telaş...


hanımeli kokusu
çocukluğumdan
akşamüstlerinden


pembeleşti gök
hayal kurma zamanı
şimdi


kibritçi kız
kibritle oynama
işersin


karpuz çekirdeği 
kavurmuş 
annem


yaprak hışırtısı
en güzeli
ninnilerin


akıyor su
ıslat 
dudaklarını


kara zeytindir
çocukluğumun usandıran
azığı


dağlara yağan kar
çocukluğuma
neden hiç yağmadın ?


benim kavalım
kuzular 
için


yolunu şaşıran bülbül
ötüyor
bizim çatıda


ah rengarenk bülbül
git buradan
ormana


kavak ağacı
evimizin bekçisi
dimdik


en hafif yel 
oynatır
onun yaprağını


ağaçlar
köklere benziyor
yapraksız


testideki su
toprak tadında
serin serin...


dökme yaprağını
kavak
üzülüyorum


karınca
bana da ver
direncinden


düşünür kedi
hayat
üstüne


eşek hıyarı
patlatıyorum
rüyamda


tut şu 
uçurtmamın ipini
çişim geldi


bütün 
sokak köpekleri
ahbabım çıkıyor


bir bakışta
anlar kedi
ne olduğunu


ah yakalama
o serçeyi
pist kedi


yağmur tanesi
yakalamaca oynuyor
çocuklar dilleriyle


yağmur yağıyor
en uzak yoldan
gitmeliyim eve


sonbahar
benim
sevdiğim


gün doğuyor
şaşkınlık verici
bir hızda


kumlardaki parıltı
ne güzel
ne güzel


her şeyi 
üçe bölüyoruz
kardeşçe


suya atıyoruz kirazları
daha büyük görünsünler
diye


büyük buluşlar 
yapardım 
küçükken


insan
çocukken
bilgedir


6 Eylül 2011
Ayşen Gacan Gülbağ




foto: A.G.G.