Haiku Günlüğü (10 Mayıs 13)

Bildiğim ağaçlara methiye:

zeytin danesi
yedi lokmada yutulur-
nine öğüdü
*
zeytin ağacı-
zemheride bile sıcacık
altı...
*
uzun kavak-
titreyen bir anne kalbi
uykudayken de...
*
gümüş ay-
portakal kokuyor
samanyolu
*
horoz sesi-
arnavut kaldımında
bahar çiçekleri
*
delice zeytin
zeytinliğin karakoyunu-
kuş sesleri
*
imbat batıdan
en uzun başaklar için
esiyor gibi
*
kestane ağacı-
bir kral dağ başında..

almadan veren

 *
erguvan
düşlere dalmış işte
mahmur bir çocuk

Haikular ve Fotoğraf :

Ayşen Gacan Gülbağ

Haiku Günlüğüm

bu poyrazda

karışır mı aklı

şebboyların da ?

8 Mayıs

akşam güneşi-

gidişim muhteşem olacak

diyor işte

*

yeşeren toprak-

karınca yuvasından

borç alır biri

*

Hıdrellez* ikindisi-

karıncalardan toprak

dilenirim ya !

*

gül ağacı-

haikular asılmış işte

dallarına

*

leylak kokusu-

ninemin tarasası

rahmet istiyor

*

diş perisi

hekim kızla yer değişmiş

kiraz zamanı

7 May 2013

Mayıs güneşi

üç gonca gülü buduyor

işte bahçıvan**

*

sabah çiyi

bir rüyada yürürüm

otobanda

*

Mayıs sabahı-

çiğ vurmuş saçlarıma

kıvır kıvır

*

Hıdrellez gülü

yuttun mu yoksa

gömdüğüm parayı

*

kuş sesleri

onca gürültünün içinde

buna da şükür...

6 May 2013

Hıdır ile İlyas-

kavuşur yıldızlar

Mayıs göğünde

*

Hıdrellez-

gir kapımızdan

gönenç içinde

5 mayıs 13

ilkyaz güneşi-

özür dilerim ama

eski tadın yok!

*

balkona

iniş yapıyor karahindiba

topraksız kentli

*

deli kadın

kır çiçeklerini suluyor-

toprak kokusu...

*

paleti işte

deniz kabukları

garib ressamın

*

tek tek topluyor

halı tüylerini annem-

yaz ikindisi

*

kovada kirazlar

ne de kocaman

sudaki düşler

3 Mayıs

bahar yağmuru

ipek bir eşarp

sükûn içinde...

*

sarı lale-

bir yaramaz çocuktan

defterime...

*

yaprak biti

en taze goncanın

boynunda

*

başaklar

boyun büküyor rüzgara-

efendimiz...

1 May 13

 Haiku aforizmaları;

- Haiku hapşuruk gibidir.Ne zaman geleceği belli olmaz. Geldi mi haykuracaksın.

*Hıdırellez ya da Hıdrellez (Azerice: Xıdır Ilyas ya da Xıdır Nəbi), Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır. Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.

Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdırellez Bayramı’nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir.

Hızır; yaşam suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda aramızda dolanarak, bolluk ve sağlık dağıtır. Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğasal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler. Türkiye'de Hızır’a atfedilen özelliklerin bazıları:

Kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım eder.
Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.
Dertlilere derman, hastalara şifa verir.
Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.
Uğur ve kısmet sembolüdür.
Mucize ve keramet sahibidir.

Türkiye'de Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs (5 Mayıs Gecesi) tarihinde kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St.Georges Günü olarak kutlamaktadırlar.
Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.

** Üç Fidan'ın idam günü

Ayşen Gacan Gülbağ

Mayıs 2013