Öğle Aydınlığı
yaz ortası
kör saatleri gözün
açık balkonda ezan sesiyle savrulan perde
ve şırıltısı süs havuzunun
solgun ışığında laptopun kıvrılıp duran
duman
varlığı kaplamış kül kokusu
bir haikunun ilk dizesi su sesi
hayatı özetleme
anıları küçük mantı parçacıklarında
derin dondurma çabası
söylenmemiş sözlerin büyüsü
iki satır işte
bir tez hayat
başarısızlık üstüne
el yapımı mutsuzluklar
mutluluklar
dışarıda gün parlak ışığıyla dövüyor çatıları
çiçekleri sulayan solgun kadınlar
çiçekli entarileri içinde ıslak
daha da solgun
sanıldığından daha bilge
sessiz bahçıvan
çocuk çığlıkları kapalı kutu evlerden
yalnızlığın alev diliyle yaladığı
kent-orman
Hay-kıramadıklarım
günün tortusu
çöreklenmiş omuzlarıma
ağır bir yılan...
dolmuş penceresinden
akan bahar...
dokunulmayan orman çiçekleri
yalnız hafızaya çekilmiş fotoğraflar
hayali vazolarda kır çiçekleri
düşte yürünen ağaçlıklı yol
yolun kuştan sesleri
günün tortusu
omzuma tünemiş
ağır kuş
yanı başımızdaki bahar
içine bizi almayan
az ötemizde bahar
göstermelik
iki durak arası
ayva çiçeği
köşedeki akasya
geçerken altından
dilek tuttuğum
ve o güller
gül boyu
açmış
kavuniçi
o güller sabah sabah
uzatmış elini paçama
dur geçme koklamadan
der gibi
bu orman
aklımı çalan
hiç gitmediğim
günün ağrısı
omzumda kalan...
Şiir ve Resim: