suskun kuş
şakıması varoluşu
oysa
bir insan ona dönüşüyor
o da bir insana
kabuslarında
ağzı tıka basa dolu
taşlarla
tükürdükçe bir uçurum
her sözü kustukça
derin bir yar
yeryüzü
sabaha doğru
bir zen bahçesinde uyanıyor
ki bir kelebek
acı hep aynı bütün diyarlarda
sarı sarı parlıyor
konduğu düğün çiçeği
bir şair yazıyor
az sonra şirini
bir cenaze merasimindeki
karıncalardan bahsederken
öğleye doğru
bir taş İstanbul civarlarında
suskun bir kızın cebinde
kaygan bir taş
cilalı
kayrak
dip sularına fırlatılacak az sonra
30.04.2015
Photo & poem : Ayşen Gacan Gülbağ